Önceki yıllarda büyük cerrahi operasyon gerektirdiğinden alınmasından çekinilen meme kitleleri, artık 15 dakika süren yeni bir yöntemle, lokal anestezi altında çıkarılabiliyor.

Meme dokusu içinde yer alan ve belirli bir büyüklüğe ulaşmamış meme kistleri artık ameliyata gerek kalmadan küçük bir işlemle alınabiliyor. Daha önce meme kitlelerinden tamamıyla kurtulmanın tek yolu ameliyatken ‘Intact meme lezyonu eksizyonu’ adı verilen yöntemle meme dokusunda bulunan tümörler hastane yatışı, genel anestezi veya geniş cerrahi kesilere gerek duyulmadan çıkarılabiliyor.

Metropolitan Florence Nightingale Hastanesi, Genel Cerrahi – Meme Cerrahisi ve Onkoloji Klinik Direktörü ve Cellest Hücresel Tedavi Merkezi’nden Dr. Murat Atay, meme kistleri ve günümüzde meme kistlerinin alınmasında kullanılan en yeni yöntem hakkında sorularımızı yanıtladı.

Meme kistlerinin görülme sıklığı nedir?

Meme lezyonları (kist, adenom gibi tümoral oluşumlar) kadınların yaklaşık yüzde 70’inde hayatın değişik dönemlerinde görülebilir.

Hangi yaş gruplarında meme kistlerine daha sık rastlanıyor?

Her yaşta görülebilse de genellikle 30′ lu yaşlardan itibaren karşımıza daha sık çıkmakta. Bu kitlelerin riskli olup olmadığı hem radyolojik ve muayene bulgularına göre hem de kadının kendi özgeçmişine bağlı olarak değerlendirilir. Örneğin başka habis hastalıkları olan, ailesinde bu tip hastalıklar görülen, kontrolsüz uzun süreli hormon kullanan, alkol, sigara, obezite gibi sağlıksız yaşam süren, ilk hamileliği ileri yaşta olan kadınlarda risk biraz daha fazladır. Ancak yaklaşık her 10 kadından birinin meme kanserine yakalandığını düşünürsek her kadın için risk vardır. ‘Intact meme lezyonu eksizyonu’ yöntemiyle hangi tip kistler alınıyor.

Bunlar yüksek riskli olanlar mı?

Intact ile alınabilecek oluşumlar için iki şart vardır. Boyut en fazla iki santimetre olmalı ve kitle meme cildine yapışık olmamalıdır. Alınabilecek oluşumlar muayene risk faktörleri ve radyolojik olarak çıkartılması, biyopsi yapılması veya sıkı takip edilmesi gereken kitlelerdir. Tabii bu da kitlelerin şüpheli olduklarını gösterir.

Hangi kistlerin kansere dönüşme riski var?

Kistler başlangıçtan itibaren kanser hücresi içerebilirler. Ancak bizim bunları saptamamız için belli bir süre gerekir. Bu nedenle takip çok önemlidir. Bir de çoğunlukla solid (katı) kitleler, özellikle de kanlanması artmış ve içerisinde bozulma olan (dejenere) kitleler daha sonra kansere dönüşebilir.

Yöntemin en önemli avantajı nedir?

Bu yöntemin en avantajlı tarafı, büyük bir ameliyata gerek kalmadan, hastayı hayatından ve işinden hiç alıkoymadan kitleyi çıkarmaktır. Yine yöntemin en önemli özelliği, kitlenin bir bütün olarak ve tümüyle çıkarılmasıdır. Çıkarıldıktan sonra hem patoloji tüm kitleyi değerlendirebilir, yanılma payı olmaz, hem de kitle çıktığından rutin dışı sık takip gerektirmez. Daha ekonomiktir ve ameliyat ve anestezi riski içermez. Estetik olarak belirgin bir iz bırakmaz ve çöküntü yapmaz. İşlem bir cm’den küçük bir kesiyle yapıldığından ve işlem sonrası bu kesi özel flasterlerle kapatıldığından hasta büyük cerrahi izlerden kurtulmaktadır. Bu teknik memenin yeni kapalı sistem cerrahisi gibi düşünülebilir.

Herhangi bir riski – yan etkisi var mı?

Risk olarak sadece giriş bölgesinde olabilecek cilt altı kanama ve geçici morluk oluşabilir. Kitle bir kafes benzeri sistemle çıkartıldığından çevreye zarar ihtimali yoktur.

Günübirlik bir operasyon olduğu söylenebilir mi?

Günübirlik operasyonla aynı işi ama ayaktan, hazırlık gerekmeden poliklinik şartlarında bir işlem olarak kabul edebiliriz. Hasta işlem sonrası normal hayatına döner. İşlem süresi 5-6 saniye.

Tüm işlemin hazırlık süresiyle birlikte 15-20 dakika sürdüğünü, işlemin gerçek süresinin ise sadece 5-6 saniye olduğunu belirten Dr. Murat Atay, hastanın işlemin hemen ardından normal hayatına dönebildiğini, pansumanı ertesi gün çıkardığını ve hemen banyo yapabildiğini söyledi.