Maden suyu cildi güzelleştiriyor

Özellikle yemeklerden sonra içilen maden sularının, milyonlarca YTL değerindeki güzellik ve cilt bakımı ürünlerine alternatif olmaya başladığı bildirildi. Uluslararası Tıbbi Hidroklimatoloji Derneği (ISMH) Başkan Yardımcısı ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle, yaptığı açıklamada, maden suyunun şifasını keşfederek, pürüzsüz ve güzel cilde kavuşan kadınların sayısının her geçen gün arttığını söyledi.

Ülkemizde çıkarılan maden sularının içerdiği mineraller açısından asırlardan beri şifa kaynağı olarak kullanıldığını belirten Prof. Dr Karagülle, bu suların insan sağlığı için de ‘doğal mucize’ olduğunu kaydetti.

Maden sularının içerdiği kalsiyumdan oranından dolayı özellikle kemik sağlığı ve menopoz sonrası kadın sağlığı için son derece önemli olduğunu aktaran Prof. Dr. Karagülle, şöyle konuştu:

“Maden suyu, vücudun ihtiyaç duyduğu mineralleri doğal olarak içerdiği için son derece faydalı içecektir. Her gün içilen maden suyu hem sağlıklı olmak hem de sağlığı korumak açısından önemli rol oynar. Özellikle kadınların, osteoporozun önlenmesi ve tedavisi açısından bol miktarda kalsiyum içeren maden suyu içmesi gerekir. Mide, böbrek ve bağırsakların fonksiyonlarını sağlıklı yerine getirmesi bakımından yardımcı unsur olan maden suyu, son dönemlerde, milyonlarca YTL değerindeki güzellik ve cilt bakımı ürünlerine alternatif olmaya başladı.”

Dünyanın önde gelen kozmetik üreticilerinin bile maden suyu kullandığını hatırlatan Prof. Dr. Karagülle, içilen maden suyunun ciltteki pürüzleri yok ettiğini, yorgun ve solgun görünümü ortadan kaldırdığı, cildi yenileyerek yaşlanmayı geciktirdiğini kaydetti.

Prof. Dr Karagülle, şöyle devam etti:
“Birçok önemli tıp merkezinde gerçekleştirilen bilimsel araştırmalarda, maden sularının insan sağlığı için önemi ve yararı ortaya çıkmıştır. Ancak maalesef ülkemizdeki maden suyu tüketimi dünya ortalamasının çok altındadır. Türkiye’de kişi başına maden suyu tüketimi yılda 5 litre ile sınırlı kalırken, Avrupa’da bu oran günde yarım litredir. Avrupa’da düşük mineralli kaynak suları yerine yüksek mineral içerikli maden suyu içiliyor.”

Bu yıl 35’cisi düzenlenecek olan ISMH (International Society of Medical Hydrology and Climatology – Uluslararası Tıbbi Hidroklimatoloji Derneği) Kongresi’nin, İstanbul’da yapılacağını belirten Prof. Dr. Zeki Karagülle, şunları kaydetti:

“Kongreye, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, tıbbi hidroklimatoloji, fiziksel tıp ve rehabilitasyon, iç hastalıkları, romatoloji ve dermatoloji uzmanları ile kaplıcalarda çalışan hekimlerden oluşan yaklaşık 1000 hekim katılacak. Ayrıca, Türkiye’de ilk kez açılacak ‘Wellness, Talasoterapi, SPA ve Termal Oteller Fuarı’ ile ülkemizdeki zengin maden suyu kaynakları, termal ve talassoterapi merkezlerinin tanıtımı yapılacak. Kongre, ülkemizin ‘termal turizm’ alanında dünyanın sayılı merkezlerinden biri haline getirmek için son derece önemli fırsat olacak.”

Prof. Dr. Karagülle, kongreyle birlikte ülkemizde hizmet veren kaplıca, termal tedavi ve talassoterapi alanlarında çalışan doktorlar, fizyoterapistler, güzellik uzmanları, diyetisyenler ve tesis yönetici ile sahiplerinin, ilk kez tek çatı altında toplanacağını sözlerine ekledi.

“Maden suyu ile sodanın aynı ürün olduğuna inanılıyor”
Avrupa ile Türkiye arasındaki maden suyu tüketimi oranlarına dikkati çeken Beypazarı Karakoca Doğal Maden Suyu İşletmesi Genel Müdürü Niyazi Ercan, ülkemizde, ‘maden suyu’ ile ‘soda’nın aynı ürün sanıldığını belirtti.

Ercan, maden suyunun, içerdiği mineraller ve karbondioksit gazı ile birlikte, yeraltındaki çatlaklardan yol bularak yeryüzüne çıktığını belirterek, tamamen “doğal” olduğunu vurguladı. Sodanın ise üretim esnasında suya karbondioksit gazı basılmasıyla elde edildiğini ve tamamen “yapay” içecek olduğunu kaydetti.

“Özellikle ABD’de yaygın olarak tüketilen soda ile maden suyunun aynı ürün olduğuna inananlar, (Maden suyu zararlı, midenizi deler) gibi yanlış inanış ile bu mucize suyu ‘zararlı’ ilan ediyor” diyen Ercan, maden sularının, insan sağlığına zararının olmadığını, aksine içerdiği mineraller dolayısıyla faydası bulunduğunu söyledi.

Türkiye’de, ‘soda’ tabir edilen içeceklerin artık üretilmediğini ifade eden Ercan, şu anda ülkemizde 24 mineralli su kaynağından, günlük 650 bin litre maden suyunun şişelendiğini bildirerek, şöyle devam etti:

“Biz yaptığımız yatırımlar ve verdiğimiz reklamlarla, maden suyuna ilgiyi artırmaya çalışıyoruz. Günlük 4 milyon 800 bin şişe olan üretim kapasitemizle, Hollanda, Belçika, Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan ve KKTC’ye ihracat gerçekleştirmeye başladık.”

Ülke olarak artık milli “su politikası” oluşturulması gerektiğini de dile getiren Ercan, su kaynaklarının işletilmesi ve değerlendirilmesi için yatırımcıların teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Ercan, ilkokullarda süt tüketimini artırmak için düzenlenen ‘ücretsiz süt dağıtımı’ kampanyalarının benzerini, maden suyu tüketimini artırmak için düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.

YORUMLAR

Siz de konu hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi bize iletebilirsiniz.

İsim (zorunlu)

E-posta (yayımlanmaz) (zorunlu)