Yiyeceklere saldırmadan rahatlayabilirsiniz

Yiyecekler, çok güçlü şekilde duygular ile bağlantılıdır. Bu yüzden çoğu insan için, favori yiyeceklerin sadece düşüncesi, bir karışım içerisinde görüntüyü, tadı, duyuyu, tadı, duyguyu ve hafızayı birleştirerek güçlü bir çağrışımı uyandırır. Onu bileşen parçalarına ayırmak imkânsızdır.

Stres dolu bir günün sonunda, kafamızda dondurma yeme sirenleri çalabilir. Kulaklarımızda hep tanıdık ses vardır; ”Beni öldürmeyecek”, “ Bunu hakediyorum”, “Yarın başlayabilirim” gibi.. Oysa kilomuzu yönetmede başarılı olmak istiyorsak; bazı şeylerden feragat etmesini bilmemiz gerekir.

Arzular ile yaşamak

Sigarayı bıraktığımda benim için en değerli dersi almış oldum. Çoğu insan gibi, sonuç olarak sigara içme arzusunun duracağını sandım, sigarayı çok fazla düşünmüyordum ve alışkanlık bir bakıma kendi kendine yok oldu. Büyük yanlış. 10 yıldan fazla oluyor ve şimdi bile ( çok nadir fakat doğru), sinirlendirici, kanser yapıcı madde, kansere neden olan bu sigara dumanı ile ciğerlerimi doldurmak için bir teşvik alıyorum. Niye diye sormayın. Bir şeyleri yapmak için olumlu veya olumsuz bir güdüye sahip olabildiğimi sigarayı tamamen bıraktığımda öğrendim ve ama sigarayı bırakmamam için zorlayan güdüye izin vermedim. Bu güdüye esir olmak yerine, onun farkına vardım, takip ettim, tecrübe ettim ve sonuç olarak onu yendim. Bu bir yetkilendirmedir, kolay gelmez.

Arzunun duygusal nedenleri

Bebeklik yıllarında, aç olduğumuz zaman ağlardık, karnımızı doyurduklarında ise ağlamayı keserdik. Açlığın acısının ve rahatsızlığının tok bir karın sağlayan bir şişe sütle ve sıklıkla etkili ve hoş bir sesle ile durdurulabileceğini öğrendik. Yiyecekler duygusal üzüntülerimizi yatıştıran bir anlam, endişelerimizi, sıkıntılarımızı, umutsuzluklarımızı ve yalnızlığımızı kendi kendimize iyileştirmek için bir araç, insanlarla aramıza da köprü oluşturmak için bir bağ olurlar.

Yiyecekler kutlamadır; Teşekkür sunma, yılbaşı, doğum günü ve tatil.

Yiyecekler sosyaldir; Toplanmalar, öğle yemekleri, büfe, akşam yemekleri ve randevular.

Yiyecekler, güvenilir, kadim, sadık bir arkadaş olur; Diyet yapan kimselerin kendilerini çıldırmış hissetmeleri hiçte şaşırtıcı değildir.

Arzunun biyolojik nedenleri

Dahası uyuşturucu gibi, yıkıcı yiyecekler, bağımlılık yapar. Yüksek karbonhidrat, yüksek şeker ve kolay yiyecekler, uyumlu olarak daha çok arzu hissetmeye öncülük eden yüksek kan şekeri ve insülin seviyesine neden olurlar. Ayrıca, yüksek serotonin seviyesine neden olurlar. Özellikle serotonin seviyesi düşük olan hassas kişilerde, karbonhidrat bingesi kendi kendini iyileştirmenin eşdeğeridir. Birçok kişinin, neredeyse yüksek olarak, bir şeker yüklemesi aldıktan sonra duygularını tanımladıklarını duydum.

Öyleyse, ne yapmalı?

Çok istediğim ve az ihtiyacım olduğu yiyeceklerin yanında, hiçbir şey yolunda gitmiyor gibi göründüğünde kendi kendime sormak için öğrendiğim 10 soru işte burada.

  1. Gerçekten ne hissediyorum?
  2. Bu duyguya sahip olabilir miyim?
  3. Bu yiyeceği yersem veya bu yüklemeye devam edrsem, bana neye mal olur?
  4. Şimdi benim için gerçekten ne önemlidir?
  5. Kendime bakmanın daha iyi bir yolu var mı?
  6. Şimdi kendime hediye olarak ne verebilirim?
  7. Kendime zarar vermeden şuan kendi kendimi nasıl geliştirebilirim?
  8. Şimdi bir çocuk olsaydım, nasıl kendi kendimi rahat hissettirirdim?
  9. Şimdi, yarın kendimi iyi hissetmemi sağlayacak ne yapabilirim?
  10. Ve sonuç olarak ve beklide hepsinden önemlisi.. Bu kolay yiyecekleri yersem, tadını çıkarabilir, hoşlanabilir, hoşnut olabilir ve onu bırakmaya izin verebilir miyim?
Johnny Bowden

YORUMLAR

Siz de konu hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi bize iletebilirsiniz.

İsim (zorunlu)

E-posta (yayımlanmaz) (zorunlu)