Özel hastane seçerken dikkatli olun

Özellikle sağlık sektöründe özel kurumların artış göstermesi ile denetleme mekanizmasında sıkıntı yaşandığını belirten uzmanlar, hastaları gidecekleri özel hastaneyi seçerken dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

Özel sağlık sektörünün son yıllardaki hızlı büyümesi, denetim yapılmasını da zorlaştırdı. Uzmanlar, hastaları, gidecekleri özel hastaneyi seçerken dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Çünkü hızla çoğalan ve sayıları 500’e ulaşan özel hastanelerin kaliteleri ve temizlikleriyle ilgili sorunlar da ortaya çıkabiliyor. Birkaç poliklinikle mahalle aralarında apartmandan bozma hastanelerde, hijyen koşulları uygun olmayan kimi kurumlar, sadece hastaların değil, refakatçilerinin de sağlığını tehdit ediyor.

Türkiye’de SGK’lıların da özel hastaneye gidebilmesinin önü açıldığından bu yana hem çok sayıda yeni özel hastane açıldı hem de hastalar özel hastanelere ulaşabilir duruma geldi. Devlet hastanesinin kuyruklarından kurtulan hastalar, bu sefer de özel hastanelere ödediği fark ücretleriyle boğuşuyor.

Sağlık, insan hayatındaki en önemli öğe. Bu nedenle hastalar, nedenini bilmedikleri tedavileri, tahlilleri, muayeneleri için hiçbir şeyden kaçınmıyor. Çünkü her türlü olayda en kötü durumlar için söylenen “Canımı alacak hali yok ya” sözcüğünün en gerçek anlamıyla kullanıldığı yer sağlık; dolayısıyla da hastaneler…

Kuyruk bitti ama fatura kabardı

Türkiye’de bir türlü sistematiğe bağlanamayan sağlık sistemi, SGK’nın özel hastanelerle anlaşmasıyla farklı bir ivme kazandı. SGK verilerine göre 2008’de 56 bin olan özel hastaneye giden sayısı 2010’da 71 bine çıktı. Yine SGK, özel hastanelere 2008’de 4.1 milyar lira öderken, geçen yıl bu rakam 5.2 milyar liraya çıktı. Özel hastanelerin yaygınlaşmasıyla pek çok hastanın kuyruk çilesi bitti; artık tahlil ve tetkikler için aylarca beklemek zorunda kalınmıyor. Ancak şekil değiştiren sorunlar sürüyor.

Bunlardan biri; hastadan istenen gereksiz tahliller. SGK, özel hastanelere muayene için sabit bir ücret ödüyor. Kurum, hastanenin istediği tahliller içinse Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) belirlediği ve her biri için değişen ücretleri ödüyor. Yani muayeneye giden bir hastanın faturası, muayene için ödediği 15-20 lira gibi cüzi paranın ardından, istenen tahlillerle bir anda kabarıp 800-900 liraya çıkabiliyor.

Kontrol altında olması zorunlu hastalar, tekrar tekrar bu paraları ödemek zorunda kalıyor. Bu arada geçtiğimiz dönemde ortaya çıkan bazı olaylar da var; her ne kadar şu anda önüne geçilmeye çalışılıyor olsa da kimi özel hastaneler, SGK’dan daha çok para alabilmek için hasta girişlerini ‘acil’den yapıyor.

‘Sigorta sayesinde her şeyi rahatça yaptırıyorum’

Yıldırım, çalıştığı kurumun özel sağlık sigortası sayesinde özel hastanelere rahatça gidiyor. Ama bu kurumda çalışmadan önce elinden ameliyat olması gerekmiş ve devlet hastanesi, aylar sonrasına gün verince, kalkıp Afyon’a gitmiş. Gerisini kendisinden dinleyelim: “Doktor 12 gün içinde ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Devletten gün alamadım. Özele de para vermek istemedim. Bir arkadaşım Afyon’da hekim. Onunla iletişime geçtim ve ameliyatımı Afyon’da oldum. Neyse ki artık özel sağlık sigortam var; böylece anlaşmalı hastanelerde hiçbir ücret ödemeden rahatça muayene olabiliyorum.”

‘Doktor tanıdık, o nedenle devlet hastanesine geldik’

Songül Atıl, emekli öğretmen. Özele de devlet hastanesine de gittiğini söylüyor. Kontrol için kan tahlili yaptırdığı devlet hastanesine geliş nedeninin ise ‘tanıdık doktor’ olduğunu söylüyor. Devlette tanıdığı olan kuyruk beklemiyor. Songül Hanım, muayeneler için özel hastaneye, operasyon ve tahliller için ise devlet hastanesine gittiğini ifade ediyor ve şöyle devam ediyor: “Burada rezil rüsva olmaktansa biraz az yeriz özele gideriz; herkesin fikrinin böyle olduğunu düşünüyorum. Tabii doktorlar hastalardan da kötü durumda. Bir doktor günde 200 hastaya birden bakmak zorunda kalıyor. Süreler azalıyor; o zaman da muayene verimsiz oluyor. Bazen aile hekimine de gidiyoruz. Tansiyon, kolesterol ve şeker hastalıklarım var. İlaç yazdırmak için aile hekimimize gidiyoruz.”

‘Ameliyat için 2 bin lira istediler, araştıracağız’

Kadın kuaförlüğü yapan Muammer Aydın, bacağında oluşan bir leke nedeniyle eşiyle birlikte hastaneye gelmiş. “Hastaneye çok az giderim; bu sefer de mecbur olduğum için geldim” diye konuşan Aydın, profesör doktora muayene olduğu için 200 lira ödediğini belirtiyor. Oluşan leke için 120 lira ödeyerek dobler çektirdiklerini anlatan Aydın, sözlerine şöyle devam ediyor: “Doktor ameliyat olmam gerektiğini söyledi; fiyatı da 2 bin liraymış. Tabii hemen olur demiyoruz; araştıracağız, belki başka doktorlara da gideriz. Ben doktora çok az gidiyorum. Ama iki çocuğumuz var. Onları özel hastaneye götürüyoruz. Devlet hastaneleri ana baba günü; insanlar buraya gelmeyecek de ölecek mi? Aile hekimine gidiyoruz ancak orda ciddi bir muayene yapıldığı söylenemez.”

‘Sıralar olmasa özel hastaneye gelmem’

Leyla Üçüncüoğulları, emekli. Biraz da yaşı nedeniyle son yıllarda kemiklerinde ağrılar başlamış. Devlet hastanelerindeki kuyruklar nedeniyle özel hastaneye geldiğini dile getiriyor. Dizlerindeki ağrı nedeniyle kendi deyişiyle dört yıldır hastaneye ‘abone’ olmuş. Üç ay önce bir profesör başka hastanede ameliyatını yapmış; Leyla Hanım bunun için 20 bin lira ödemiş. Ama sorunları çözülmemiş. Şimdi de burada fizik tedaviye geliyormuş ve 14 günlük tedavi için 200-250 liralık fark ödüyormuş. Üçüncüoğulları, artan tedavi masraflarından şikâyetçi olduğunu ancak bu yaştan sonra kuyruk beklemek de istemediğini söylüyor ve ekliyor: “Eskiden doktora giderdik, ilaç yazardı. Şimdi en küçük hastalıkta bile kan tahlili, idrar tahlili, MR gibi bir sürü şey isteniyor.”

‘Kan tahliline 900 lira istediler, yaptıramadım’

Bel ağrısı için hastaneye gelen Nazan Algül, muayene için 20 lira fark ödemiş. Tabii doktor film, MR isterse bu fiyat artacak. Hipertansiyon ve böbrek hastalığı olduğunu dile getiren Algül, bunun için 6 ayda bir mutlaka kontrole gittiğini söylüyor. Bunun dışında çıkan hastalıklarla da hastaneye gidiş sayıları artıyor. Yılda sağlık için en az bin 500 lira harcadığını anlatan Algül, şöyle devam ediyor: “Geçen yıl bir kan tahlili gerekti. 900 lira istediler; yaptıramadım. Hiç olmazsa taksit istiyoruz hastanelerden ama yapmıyorlar. Ağabeyimde uyku apnesi vardı. Çok ileri aşama olduğunu öğrendik ve doktor uykusunda felç olabileceğini ya da ölebileceğini söyledi. Devlet hastanesine gittik sadece uyku testi için 6 ay sonrasına gün verdiler. Şu anda geceleri oksijen tüpü gibi bir alet takarak uyuyor. 2 bin 500 liraya aldık bunu. Burada da devletten faydalanmak istedik ama yine ileri aylara attılar ve kullanılmış alet veriyorlar.”

YORUMLAR

Siz de konu hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi bize iletebilirsiniz.

İsim (zorunlu)

E-posta (yayımlanmaz) (zorunlu)